Kabine Toplantısında Önemli Kararlar Alındı! 17 Temmuz'da Neler Değişti?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı tamamlandı. Türkiye’nin iç ve dış meselelerinin tartışıldığı bu önemli buluşmada, terörsüz bir Türkiye hedefi ve ekonomik durum detaylı bir şekilde değerlendirildi. 17 Temmuz Kabine kararları ve sonuçlarını öğrenmek için okumaya devam edin!

Kabine Toplantısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderliğinde sona erdi. Toplantının başlıca konuları arasında terörsüz bir Türkiye, Suriye'deki gelişmeler, ekonomik durum, dış politikalar ve sosyal meseleler yer aldı. 17 Temmuz Perşembe günü gerçekleşen bu toplantıda alınan kararlar, hem iç kamuoyu hem de uluslararası topluluk tarafından dikkatle izleniyor. İşte Kabine kararlarına dair detaylar...

KABİNE TOPLANTISI SONUCUNDA ALINAN KARARLAR DUYURULDU!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından önemli noktalar:
"DAVA MİLLET, SEVDAMIZ TÜRKİYE"
Doğru olanı ve hayırlı olanı sürdürmek her zaman kolay değildir; tıpkı yokuş yukarı tırmanmak gibi bir zorluk içerir. İyilik, millete hizmet etmek ve Türkiye'nin onurunu yükseltmektir. Biz iyilik peşindeyiz, zorluklara göğüs germeye de hazırız. Hak bildiğimiz yolda son nefesimize kadar yürüme kararlılığındayız. Kimseden yukarıdan bakmadan, kibirlenmeden, gece gündüz demeden aziz milletimizin hizmetindeyiz. Çabamız ve samimiyetimiz, 86 milyonun tamamı tarafından bilinmektedir. Milletimizin sorunlarına çözüm bulma azmimiz, ilk günkü heyecanla devam etmektedir. Ülkemizin yarım asırlık çelmesi olan bölücü terörden kurtulmak için sağlam adımlar atıyoruz. Biz siyasi çıkarlara değil, terörsüz bir Türkiye yaratma hedefiyle hareket ediyoruz. Tüm yaptıklarımız, 86 milyonun birliği ve dirliği içindir.
Son kabine toplantımızdan bu yana, hem içerde hem de dışarıda birçok toplantıya katıldık. 4 Temmuz'da Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın 17. toplantısı için Azerbaycan'daydık; KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın katılımı da oldukça anlamlıydı. Haftasonu ise 32. istişare ve değerlendirme toplantısını gerçekleştirmek amacıyla Kızılcahamam'daydık. Terörsüz Türkiye süreci başta olmak üzere birçok konuyu derinlemesine ele aldık. Türk, Kürt, Arap dayanışmasına yönelik söylediklerimiz bazı kesimlerde rahatsızlık yarattı. Sanki bu söylemlerimiz bir suçmuş gibi, bizi ümmetçilikle tehdit ettiler. Türk milletinin birliğini savunurken, Müslümanların da bu bağlamda kenetlenmemiz gerektiğini anlamaktan çok uzaklar.

"TÜRKİYE SINAV GÜVENLİĞİNDE ÖRNEK GÖSTERİLEN BİR ÜLKEDİR"
Bütün bu hassasiyetleri LGS tartışmasında da belirgin olarak gördük. Sınavda başarı elde eden öğrenci sayısı üzerinden yalanlar üst üste geldi. Tartışmalar kısa sürede imam hatip konusuna kaydırıldı. Bursa'daki bir imam hatip okulunun astığı tebrik pankartı hedef gösterilerek öğrenciler üzerine alaycı bir üslup geliştirildi. Şunu net bir biçimde ifade etmek istiyorum: Güvenliğin en yüksek seviyede sağlanması her alanda bizim önceliğimizdir. Bu konuda çok dikkatli ve titiziz. Türkiye, sınav güvenliği konusunda parmakla gösterilen bir ülke konumundadır. Sınavları sorunsuz bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Bunu istismar ederek siyaset yapan zihniyet, kötü niyetlidir. Siyasetin temeli ahlaktır ve vicdandır; riyakarlık yüceltilmemelidir. Hem iktidar hem muhalefet olarak ahlaka sadık kalmalıyız. Duyum ve dedikodularla siyaset yapılmaz. Dezenformasyon yapmaktan kaçının. Sınava katılan her öğrencinizi kutluyor, özel bir sevgiyle selamlıyorum. Unutmayın, biz size güveniyoruz ve sizi seviyoruz. Siz, geleceğimizin mimarlarısınız.



