Sema Silkin Ün'den Mehmet Ali Çalışkan için Adalet Talebi: İddianame Neden Yok?
Gelecek Partisi üyesi Sema Silkin Ün, Reform Vakfı Koordinatörü Mehmet Ali Çalışkan'ın dört aydır iddianamesiz tutuklu bulunduğunu vurgulayarak, “Bu durumu görüp içinizde bir ‘yanlışlık var’ hissi oluşmuyorsa, vicdanınızı sorgulamanız gerek” ifadelerini kullandı.

TBMM Genel Kurulu’nda söz alan Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, İzmir Buca Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Reform Vakfı Koordinatörü Mehmet Ali Çalışkan’ın durumuna dikkat çekerek, iddianamesiz tutukluluğun hukuk devleti açısından kabul edilemeyeceğini ifade etti.
“DÖRT AYA YAKINDIR İDDİANAME YOK, MAHKEME YOK, SADECE TUTUKLULUK MEVCUT”
Ün, yakın zamanda cezaevini ziyaret ettiği Mehmet Ali Çalışkan’ın uzun yıllar boyunca şehirler, uzlaşı ve demokrasi konularında çalışan bir akademisyen olduğunun altını çizdi. “Bugün ne suçlamalar netleşmiş durumda, ne bir dava açılmış, ne de mahkemeye çıkarılmış. Sadece tutuklu. Oysa tutuklu bulunduğu cezaevi darbeciler, organize suç çeteleri ve ağır ceza almış hükümlülerle dolup taşıyor. Sayın Çalışkan, yargılanmamış bir birey olarak aynı koşullara tabi tutuluyor” dedi.
“ADALLET SADECE MAHKEMEDE DEĞİL, KALBİMİZDE DE BAŞLAMALIDIR”
Kürsüde içten bir konuşma yaparak duygu dolu anlar yaşatan Ün, yakın zamanda meydana gelen Murat Çalık olayıyla ilgili de düşüncelerini paylaştı: “Bir bireyin yaşamı, hiçbir makama tercih edilemez. Adalet yalnızca mahkeme salonlarında değil, kalpte de yeşermelidir” diyerek vurguladı.
“HUKUK GÜVENLİĞİ TEHLİKE ALTINA GİRECEK”
Silkin Ün, iddianamesiz tutukluluğun yaygınlaşmasının toplumsal bir kriz haline geldiğini belirterek, “Eğer özgürlükler bir ayrıcalık olarak algılanacak olursa, hukuk güvenliği tüm vatandaşlar için tehdit oluşturur. Bir devlet, şüpheci değil adaletçi bir anlayışla tesis edilmelidir” şeklinde konuştu.
“MASUMİYET KARİNESİ GÖZARDI EDİLİYOR”
Mehmet Ali Çalışkan’ın yüksek güvenlikli bir cezaevi ortamında tutulmasının, henüz yargılanmamış bir birey için ağır cezalı hükümlü gibi muamele edilmesi anlamına geldiğini dile getiren Ün, “Masumiyet karinesi bu ülkede herkes için geçerli olmalıdır. İddianame mevcut değilse, derhal serbest bırakılmalı; varsa, bu durumla ilgili açıklama yapılmalı. İnsanların kendilerini savunabilmeleri için bir yargılama süreci başlatılmalıdır” diyerek çağrısını yineledi.
“BU SORUN YALNIZCA MEHMET ALİ ÇALIŞKAN’A DEĞİL, HEPİMİZE AİTTİR”
Konuşmasının sonunda hukukun sadece maddi kurallardan değil, insan onurunu gözeten bir anlayıştan beslenmesi gerektiğini vurgulayan Ün, “Bu konu sadece Sayın Mehmet Ali Çalışkan için değil, bu ülkede yaşayan her bireyin hukuk güvenliği ile ilgilidir. Biz bu güvenliği sadece kendimiz için değil, yerinde olabileceğimiz herkes için savunuyoruz” dedi.