Bakan Şimşek’ten Şaşırtan Enflasyon Hedefi: 2027'de Tek Haneli Rakamlar Bekleniyor!

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Katılım Bankaları Birliği ile Birleşik Krallık İhracatın Finansmanı Kuruluşu (UK Export Finance) tarafından düzenlenen İslami Finans Zirvesi'nin açılışında, İslami finansın mevcut sorunlara kayda değer çözümler getirmesine rağmen küresel finansal varlıkların yalnızca yüzde 1'ini kapsadığını belirtti. Küresel İslami finans sektörünün 5,3 trilyon dolara ulaştığını ifade eden Şimşek, Türkiye’de İslami finansın bankacılık sektörü varlıklarının yüzde 8’ine tekabül ettiğini aktardı.

Şimşek, Türkiye'nin İslami finans geliştirme endeksinde 136 ülke arasında 10. sırada yer aldığını, ancak ilk 5 ülke arasında olmak için çaba gösterdiklerini vurguladı. Küresel ekonomi üzerindeki belirsizliklere dikkat çeken Bakan Şimşek, jeopolitik tehditler, yüksek borç seviyeleri, ticaret engelleri ve yaşlanan nüfus gibi meselelerin önemli zorluklar yarattığını dile getirerek, "Tüm bu etkenler sonucunda küresel büyümenin yavaşladığı ve yönünün Küresel Güney'e doğru kaydığı gözlemleniyor. Dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 2,2 ile yüzde 2,5 arasında bir büyüme göstermesi bekleniyor; bu oran, 10-15 yıl öncesine kıyasla oldukça düşük seviyelerde. Bu koşullar altında, refah sağlamanın başka bir yolu, başka bir model mümkün mü? İşte bu noktada İslami finans devreye girmekte." şeklinde konuştu.

Şimşek, Türkiye ile İngiltere'nin İslami finans alanında işbirliği yapabileceği çeşitli fırsatların mevcut olduğunu vurguladı. İslami finansmanın geleneksel finans yöntemlerine göre daha sağlam bir yapıya sahip olduğunu ve kriz dönemlerinde daha fazla istikrar ve likidite sunduğunu belirtti.

"DAYANIKLILIK İNŞA EDİYORUZ"

Türkiye ekonomisindeki güncel gelişmeleri aktaran Şimşek, enflasyonun hızla gerilediğini söyledi. Türkiye'nin dezenflasyon sürecinde olduğuna dikkat çeken Şimşek, "Programımız çerçevesinde, enflasyonun 2027'de tek haneli rakamlara inmesini amaçlıyoruz. İlerlememiz oldukça umut verici. Geçen yıl enflasyon oranı yüzde 72 iken, şu anda yüzde 35 seviyesine düşmüş durumda." ifadelerini kullandı.

Cari açığın da sürekli olarak daralmaya devam ettiğini vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:

"Cari açığımız önceki dönemlerde dengesizdi; ancak geçen yıla göz attığımızda, altın hariç, cari fazla vermiş durumdayız. Bu, yıllardır süregelen dış dengesizliğin ardından gelişti. Deprem, Türkiye'nin mali yapısında ciddi bir yara açtı; fakat tarihsel olarak ihtiyatlı bir mali duruşa sahibiz ve bu durum, daha düşük borç seviyelerinde kendini gösteriyor. Geçen yıl bu oran yaklaşık yüzde 25 civarındaydı. Dolayısıyla, mali konsolidasyon çabalarımız, Merkez Bankası'nın dezenflasyon hedeflerini destekleme arzumuzdan kaynaklanıyor. Bu yıl için yüzde 3,1'lik bir bütçe açığı hedefi belirledik; ancak gelir performansımız beklediğimiz kadar güçlü değil, bu da bizim için büyük bir sorun teşkil etmiyor. Kırılganlıkları azalttık ve ekonomimizin sağlamlığını artırdık. Son birkaç ayda zor bir süreçten geçtik ve uyguladığımız programın Türkiye'yi ani şoklara karşı dayanıklı hale getirdiği kanıtlandı."

Şimşek, kur korumalı mevduatların Ağustos 2023’teki en yüksek seviyeden yaklaşık 130 milyar dolar azaldığını belirtti ve "Rezervlerimizi güçlendirdik. Türkiye’nin net döviz rezervleri, Haziran sonu itibarıyla Mayıs 2023’e göre yaklaşık 89 milyar dolar artmış durumda ve şu anda daha yüksek seviyelerde. Uluslararası tanımlara göre yeterli rezerv seviyesine ulaştık. Risk primimiz düşüyor, ancak hâlâ yüksek." dedi.

Türkiye ekonomisindeki yapısal dönüşüm sürecini hızlandırdıklarını dile getiren Şimşek, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve sanayi reformları alanlarında önemli adımlar attıklarını belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin Yapay Zeka Hazırlık Endeksinde gelişmekte olan ülkelerin önünde bulunduğunu, fakat gelişmiş ekonomilerin sınıfında yer almadığını ifade ederek, yapay zeka, fibre altyapı ve veri merkezleri gibi yüksek teknoloji konularına odaklandıklarını vurguladı.

Dünyanın bazı gelişmiş ekonomilerinde büyümenin yavaşlamasına rağmen Türkiye ve Hindistan gibi bazı gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyüme performansının yüksek olduğunu belirten Şimşek, Türkiye'nin eğitimli, genç ve nitelikli iş gücünün önemli bir avantaj sunduğunu söyledi.

"TÜRKİYE VE İNGİLTERE İŞ BİRLİĞİ YAPABİLİR"

Şimşek, Türkiye'nin kişi başına düşen milli gelire orantılı olarak en önemli imalat sanayi merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Ayrıca Türkiye ile İngiltere'nin iş birliği yapabilecekleri alanlara da değinerek, "Ukrayna'da ve Orta Doğu'da savaşların sona ermesini umuyoruz ve burada yeniden inşa sürecine ihtiyaç olacak. Neden birlikte hareket etmeyelim? İngiliz mimarlar ile Türk müteahhitlerin iş birliği yapabileceği birçok fırsat mevcut." şeklinde konuştu.

Şimşek, Türkiye'nin oyun ekosisteminde, Londra'nın ardından ikinci sırada olduğunu ve Türkiye'de 850'den fazla aktif oyun girişiminin bulunduğunu belirterek, "Şu ana dek iki unicorn çıkararak, 100 milyon doların üzerinde beş başarılı çıkış gerçekleştirdik. Batıya yeniden odaklanıyoruz; son on yılın jeopolitik durgunluğundan kurtuluyoruz. ABD, AB ve İngiltere ile yakın iş birliğine devam ediyoruz." diyerek sözlerini sonlandırdı.

Şimşek, terör örgütü PKK'nın silah bırakma kararına ilişkin değerlendirmesini ise şu şekilde yaptı:

"Yaklaşık 50 yıl süren terör olaylarının ardından, terör örgütü PKK silah bırakma kararı aldı. Bu gelişme, büyük ekonomik kazanımlar ve bölgesel entegrasyon için ciddi fırsatlar barındırıyor. Ayrıca, bu durum doğu ve güneydoğunun yeni büyüme motorları haline gelmesine de katkıda bulunacak. Zira doğu ve güneydoğudaki demografik yapı oldukça avantajlı."