300 Yıllık Tarihi Eser: Sadece 7 Kişinin Koruduğu Göz Kamaştırıcı Görkemiyle Hayranlık Uyandırıyor!

Erzurum’un Oltu ilçesine bağlı Arıtaş Mahallesi’nde yer alan muazzam ceviz ağacı, yaklaşık üç yüz yıldır kökleriyle toprağa sıkı sıkıya bağlı bir şekilde yaşamını sürdürüyor. Yerel halk tarafından “İmamın Cevizi” olarak bilinen bu doğal hazine, hem manevi anlamı hem de biyolojik çeşitliliğiyle dikkatleri üzerine çekmektedir. Çevresini saran mahallenin sakinleri, ancak yedi kişi el ele verdiğinde ağacı çevreleyebiliyor; fakat bu görkemli ağaç her yıl meyve vermekten de geri kalmıyor.

YÜZYILLARCA DAYANAN DOĞA HARİKASI

Vakıf arazisi üzerinde konumlanan bu tarihi ceviz, yerel halkın aktardığına göre en az 300 yıllık bir geçmişe sahiptir. Dalları zaman içerisinde zayıflasa da, gövdesi sağlam bir şekilde dimdik duruyor. Mahalle sakinleri, ağaçtan her yıl düzenli bir biçimde ceviz toplandığını ve geçmişte bu miktarın 50 tenekeye kadar ulaştığını vurguluyor.

"İMAMIN CEVİZİ" OLARAK ANILMASININ SEBEBİ

Bu eşsiz ağacın "İmamın Cevizi" olarak anılmasının ardında ilginç bir tarih yatıyor. Geçmişte, bu ağaçtan elde edilen cevizlerin satışından elde edilen gelirle mahallenin imamının maaşı karşılanıyordu. Zamanla bu ağaç, halkın nazarında “İmam Ağacı” olarak tanınmaya başlandı.

Arıtaş Mahallesi halkı, ağacın çevresinin ancak yedi kişi el ele tutuşarak sarılabildiğini belirtiyor. 80 yaşındaki Hafız Bektaş, ağacın hala yeşermeye devam ettiğini ve yeni sürgünler verdiğini ifade ederken, 70 yaşındaki Bahattin Çakır ise bu ağacın çocukluğundan beri bölgedeki yerini koruduğunu ve fidan zamanını bilen kimsenin kalmadığını vurguluyor.

MAHALLENİN GURURU VE BÖLGENİN SİMGESİ

Tarihi ve kültürel açıdan büyük bir öneme sahip olan bu ceviz, yalnızca bir doğa varlığı değil, aynı zamanda Arıtaş Mahallesi’nin hafızasında köklü bir imge olarak boy göstermektedir. Mahalle muhtarı Halil Bektaş, bu ağacın korunması gerektiğini belirterek, yetkililerden bu anıt ağacın tescillenmesi ve korunması amacıyla destek bekliyor.

GELECEK NESİLLERE DEVAM ETTİRİLMESİ BEKLENİYOR

Köy halkı, bu doğal mirasın yalnızca kendi dönemlerinde kalmaması, aynı zamanda gelecek nesillere de aktarılmasını talep ediyor. Yüzyıllara direnen bu anıt ağaç, Oltu’nun ve Türkiye’nin biyolojik ve kültürel zenginlikleri arasında öne çıkmayı sürdürüyor.